İsmet Paşa'nın Lozan Konferansı'ndaki açılış konuşmasında ifade ettiği "Bütün medeni ülkeler gibi hürriyet ve istiklal istiyoruz" sözleri, Türkiye'nin bağımsızlık ve özgürlük arayışını vurgulamaktadır. Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmıştır. Antlaşmanın önemi büyük çaplıdır. Türkiye, Lozan Antlaşması ile sınırları belirlenmiş, bağımsızlığı tanınmış ve egemenliği pekiştirilmiştir. Antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alandaki meşruiyetini sağlamış, diplomatik ilişkilerini düzenlemiş ve Türk milletinin geleceğini belirleyen temel bir hukuki belge olmuştur. Aynı zamanda Lozan Antlaşması, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını koruyarak, bölgesel barış ve istikrarın oluşturulmasına katkı sağlamıştır.
Lozan Antlaşması Maddeleri
- 4 bölüm halinde düzenlenen ve toplamda 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması maddeleri şu şekildedir:
- Türkiye – Suriye Sınırı: 1921 yılında Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir. (1939’da Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasıyla bugünkü şeklini almıştır.)
- Türkiye – Irak Sınırı: Musul ve Kerkük sorunu sebebiyle çözülememiştir. (1926 yılında imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul; İngiltere mandası altındaki Irak’a bırakılmıştır.)
- Türkiye – SSCB Sınırı: 1921 yılında imzalanan Moskova ve Kars Antlaşmalarında çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
- Türkiye – İran Sınırı: 1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenen sınır aynı kalmıştır.
- Türkiye – Yunanistan Sınırı: Meriç Nehri iki ülke arasında sınır kabul edilmiştir. Yunanistan’dan savaş tazminatı olarak Karaağaç alınmıştır.
- Türkiye – Bulgaristan Sınırı: 1913 İstanbul Antlaşması ve Bulgaristan’ın 1. Dünya Savaşı sonrası imzaladığı Nöyyi Antlaşması’na uygun olarak kalmıştır.
- Adalar: Bozcada, Gökçeada ve Tavşan Adaları Türkiye’ye, On İki Ada, Meis ve Rodos İtalya’ya, Kıbrıs İngiltere’ye, geri kalan adalar ise Yunanistan’a bırakılmıştır.
- Tüm kapitülasyonlar kaldırılmıştır.
- Boğazların yönetimi Milletler Cemiyeti’nin garantisi altında başkanlığı Türkiye’ye bırakılan uluslararası bir komisyona bırakılmıştır. (Türkiye, 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile boğazlar üzerindeki tüm denetimi sağlamıştır.)
- Türkiye’deki tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir.
- Gümülcine ve Selanik’teki Türkler ve İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada’daki Rumlar hariç olmak kaydıyla Rumlar ile Türkler mübadele edilecektir.
- 1. Dünya Savaşı’nın galiplerine herhangi bir tazminat ödenmeyecektir.
- Osmanlı Devleti’nin almış olduğu dış borçlar, imparatorluktan ayrılan devletlerin gelirlerine ve büyüklüklerine oranla pay edilecektir.
- 1881 yılında Kurulan Duyun-i Umumiye kaldırılacaktır.
- Türkiye’de bulunan yabancı okullar, Milli Eğitim’in esaslarına göre eğitim vermeye devam edeceklerdir.
- Fener Rum Patrikhanesi, İstanbul’da kalmıştır.
LOZAN ANTLAŞMASI HANGİ TARİHTE İMZALANDI?
İlk tur görüşmeler, Musul'un statüsü ve kapitülasyonların durumu gibi bazı konularda yaşanan tıkanıklıklar nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak, Şubat 1923'te başlayan ikinci tur görüşmelerde bu engeller aşıldı ve 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalandı.
Antlaşmaya, TBMM hükümetinin yanı sıra İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve ilerleyen yıllarda kurulacak olan Yugoslavya'nın temelini oluşturan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı da imza attı. Tarafların kendi iç onay süreçlerini tamamlamasının ardından antlaşma, 6 Ağustos 1924'te yürürlüğe girdi.
Lozan Antlaşması, 2023 yılında geçerliliğini yitireceği iddialarına karşın, süresiz ve kalıcı bir uluslararası anlaşma olarak kabul edilmektedir. Bu antlaşma, Türkiye'nin sınırlarının belirlenmesi, bağımsızlığının tanınması ve egemenliğinin güçlendirilmesi gibi önemli konuları içermesiyle Türk tarihinde büyük bir öneme sahiptir.